25 Kasım 2010 Perşembe

Mektup var! Ben yazdım.


" Mektup yazdım karadan

Dağlar kalksın aradan
Kavuşmaya çare yok
Kavuştursun Yaradan "

Kazım Koyuncu ne güzel söylemiş... Neyse. Konumuz bu değil. Salı günü ta bir ay evvelden yazdığım mektubu - N.Ş.A. da bu gibi durumlar için " Pes doğrusu! " denir ama karıştırmayalım şimdi işin o kısmını - postaya verdim. Eve gelir gelmez bir yenisini yazmak için oturdum çünkü aradan geçen zamanı ancak bu şekilde telafi edebilirdim. Kendime yetişmem lazım bir yerde, değil mi? Zaten bir süre önce ayda bir kere mektup yazmanın beni tatmin etmediğinin farkına varmıştım. Bu yüzden PTT den önce kırtasiye alışverişine çıkıp - bunun için ilçe değiştirdiğimi asla ama asla öğrenemeyeceksiniz - rengarenk kağıtlar aldım. Elimin altında malzeme olunca yazmadan duramadım. Mektup arkadaşımın posta kutusunun bu bombardımandan sağ çıkabileceğinden emin olmasam da kendimi durduracak değilim. Duyuyor musun beni Özge? Sen bile bana engel olamazsın. Şey... Adres değiştirmezsin değil mi?

1 yorum:

  1. Benim için sorun değil :) Hatta mutlu olurum, malum iki haftada ulaşıyor mektuplar :)

    YanıtlaSil