2 Mayıs 2011 Pazartesi

Reşat Nuri Güntekin - Damga

Kitabın bendeki baskısında farklı bir kapak tasarımı mevcut ama fotoğrafını çekip yüklemeye üşendiğim için bulduğumu koydum buraya. Bunu niçin belirtme gereği duyduğumu bilmiyorum ya neyse. Biz işimize bakalım.

Hafızam beni yanıltmıyorsa eğer, Reşat Nuri Güntekin'in okuduğum dördüncü romanı oldu Damga. Aylardır yazarın üslubundan uzak kaldığımdan mı yoksa sade ve sadece öyle olduğundan mı bilmem, pek bir tatlı geldi bu kitabı okuma işi. Eser ise konusu bakımından hiç tatlı değil. Hatta acı bir durum söz konusu.

Roman İffet karakterinin aşka bakış açısı ile yakından alakalı. Aşkı insanın sevdiği uğruna kendini feda etmesini gerektiren bir hissiyat olarak görüyor kahramanımız. Bir gün bu düşünceye dayanarak bir fedakarlık yapıyor. Bu hareketi kendisine ömür boyu taşıyacağı bir hırsızlık damgası getiriyor beraberinde. Reşat Nuri Güntekin, romanın büyük bir bölümünde İffet'in damgalı haldeki yaşamını ve bu yaşama göre şekillenen ruh halini aktarıyor okuyucuya. Sonunda ise İffet'in sevdiği kadının böyle bir fedakarlığı yapmaya değip değmediğini gözler önüne sererek esere nokta koyuyor.

Bitirdiğim zaman okumayı yazarın eseri devam ettirmek niyetinde olduğunu lakin bir sebepten ötürü yazma işine nokta koyduğunu düşündüm. Rahatlıkla devam ettirilebilirmiş aslında ama Reşat Nuri Güntekin öylesini uygun görmüşse yapacak birşey yok.

1 yorum: