8 Mayıs 2011 Pazar

Hoşgeldin mideme ama az geldin be erik!

Şu hayatta en sevdiğim meyve listesinde birinci sırada kiraz, ikinci sırada erik, üçüncü sırada ise kiraz ve erik karışımı yer alıyor. Demem o ki, yeşil eriğin pazar tezgahlarında yerini aldığı şu zamanlarda eve poşetle getirilen erik topluluğu beni kesmez; erik ağacına tırmanıp dalından midem şişene kadar yemem lazım. Ne yazık ki eski imkanlar yok artık önümde. Bunun için uzun bir yolculuk yapıp köye gitmem gerek. Daha da önemlisi son yıllarda içimde yabancı ot misali biten yükseklik korkusunu yenmem lazım. Zira en son ağaca çıkma denememde tepeye kadar başarılı bir biçimde yükselmiş olsam da aşağıya inmek için tek bir adım dahi atamamış, annemi yardıma çağırıp onun talimatlarını uygulayarak bastığım yere bakmadan toprağa ayak basmayı güç bela başarmıştım.

Hey gidi çocukluğum!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder