28 Temmuz 2012 Cumartesi

Büyümüş de küçülmüş: Big ( 2012 )

photocredits: koreandrama.org

Dikkat! Ergenvari cümleler içerir. Uyarımı baştan yapayım ki gönül rahatlığı ile döşeyeyim bu yazıyı. Elbette kendimi tutacağım bir dereceye kadar ama bu derecenin ölçüsü belirsiz olduğu için nasıl bir içerikle karşı karşıya kalacağınızın garantisini veremiyorum. Eleştirilerinizi bana değil de yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz yumurcak tipli Gong Yoo'ya iletirsiniz artık. Zira ergenvari cümlelerimin çıkış noktası da hedef noktası da bizzat kendisi olacak. Velhasılıkelam, drama tanıtımı yapmak için oturmuş olsam da bilgisayar başına Gong Yoo yazısı çıkma ihtimali yüksek ortaya. Sonucu hep birlikte göreceğiz. 

photocredits: koreandrama.org

Big, bünyesinde fantastik öğeler barındıran, romantik komedi tadında, 2012 yapımı Güney Kore draması olarak tanımlanabilir. K-Drama sevenlerce efsaneleştirilmiş Secret Garden ( Yoksa siz hala seyretmediniz mi? ) dizisi ile mi başladı bu furya bilemiyorum ama emin olduğum bir gerçek var: Son dönem yapımlarda fantastik malzemeler bolca kullanılıyor. Yazarlar senaryoya güzelce yedirdikleri sürece sorun değil benim için diyerek Big tanıtımına geri dönüyorum. Dizi, on sekiz yaşındaki Kang Kyung Joon ( Shin Won Ho ) ve otuz yaşındaki Seo Yoon Jae ( Gong Yoo ) arasında bir kaza sonucu yaşanan ruh değişimini ve bu değişimin karakterlerin hayatına yansımasını anlatıyor. Kulağa eğlenceli gelmiyor mu? On sekiz yaşında bir bedene otuz yaşındaki insanın ruhu giriyor. Otuz yaşındaki bir bedene ise tazecik, körpecik bir ruh giriyor. Aynı ben. Yaş olmuş ... ama ruhum henüz on dört. Fazla mı iyimser oldu bu? Öhöm! Neyse. 

photocredits: koreandrama.org

Big, on altı bölümden oluşan bir yapım. Hal böyleyken insan bizdeki gibi senaryo sapıtmalarının olmayacağını düşünür ama bu kişi muhtemelen yeni başlayanlar için K-Drama adlı kitabı okumamıştır. Şaka bir yana öyle bir kitap yok bildiğim kadarıyla - var desin biri de düşüp bayılayım şuracıkta - lakin şöyle bir tespitim var benim tecrübeli izleyen olarak: Dizinin son bölümlerinde dramın dibine sürüklüyor senaristler karakterleri. Seyirci de payını alıyor haliyle duygusallık seviyesine göre. Çoğu zaman gereksiz ve saçma buluyorum bu ani değişim rüzgârını ama elimden birşey gelmiyor maalesef. O zaman oyuncuların hatrına seyrediyorum ben de. 

Adam karizmanın önde gideni. İnkâr etmenin anlamı yok ( photocredits: koreandrama.org )

Gong Yoo'yu tanımayan, bilmeyen, adını duymayan yoktur diye düşünüyorum fakat, olur ya insanlık hali, belki gözünüzden kaçmıştır diyerekten minik bir bilgi vereyim. Güney Kore'nin en bilinen yapımlarından Coffee Prince dizisinde oynadığı karakterle bilinir genellikle. Başka bir yapımla tanıyan varsa gelsin. Alnından öpeceğim. Ülke tanıtımında bile kullanılıyor çünkü. Bizzat rastgelmişliğim var turizm fuarında edindiğim kitapta da o yüzden böyle kendimden emin konuşuyorum. Big askerlik döneminden sonra rol aldığı ilk yapım. Seo Yoon Jae karakterinin karşısında yer alıyor ismi dizi tanıtımlarında. Lakin ruh değişimi başlarda gerçekleştiği için aslında Kang Kyung Joon karakterine hayat verdiğini söyleyebiliriz. Rolü canlandıran kişi Gong Yoo olduktan sonra karakterin kim olduğu mühim değil gerçi ya neyse. 

photocredits: koreandrama.org

Seo Yoon Jae, her genç kızın hayallerini süsleyecek niteliklere sahip bir karakter. Ben bile durmam böylesini bulsam. O derece. Zeki, çalışkan, yardımsever bir doktor olmasının yanına karizmatik duruşunu da eklersek yüz üzerinden kaç ediyor? Bir de ilk bölümlerde olur olmaz sergilediği sixpackler var. Ne diyorum ben?! Çok utandım. Kenara çekilin de toprağa gömeyim başımı devekuşu misali. Yoon Jae, Gil Da Ran ( Lee Min Jung ) ile evlilik arifesinde trafik kazası geçiriyor ve ruhu on sekiz yaşındaki bir gencin bedenine hapsoluyor. Bundan sonra Gong Yoo bayrağı alıyor ve Kang Kyung Joon karakterine taşıyor oyunculuğunu. 

photocredits: koreandrama.org

Sizi Kang Kyung Joon ile tanıştırayım. Yavrumuz annesini kaybettikten sonra ta Amerikalardan - başka ülke olsa şaşardım zaten - gelmiş, Güney Kore'deki dayısının yakınına yerleşmiş. Kimi kimsesi olmayan bu gençle Seo Yoon Jae'nin nişanlısı Gil Da Ran'ın yolları kesişene kadar her şey normal aslında. Kesiştikten bir süre sonra yaşadığı trafik kazası sonucu ruhu kendisinden yaşça epey büyük bir bedende, Seo Yoon Jae'nin bedeninde sıkışıp kalıyor. Buradan itibaren karakterden sorumlu olan çiçeği burnunda oyuncu Shin Won Ho geri planda kalıyor. Yerini Gong Yoo alıyor. Alakasız girdi: Shin Woo Ho yeni çıkış yapan CROSS GENE grubunun üyelerinden biriymiş. Grubun ilgi çeken yanı Koreli, Çinli ve Japon üyelerden bir çeşitleme biçiminde olması. Performanslarını izlemedim ama kendilerine başarılar diliyorum buradan.

photocredits: koreandrama.org

Gil Da Ran, neredeyse her paragrafta bahsettiğim ruh değişiminden en çok etkilenen insan desem doğru söylemiş olurum değil mi? Ne de olsa nişanlısının bedenine öğrencisinin ruhu giriyor. Düşünsenize bir, gördüğünüz kişi sevdiğiniz adam fakat kalıp niteliği taşıyor sadece. Çünkü ona hayat veren bir başkası. " Arap saçına döndüm, çöz beni arap saçı " durumu bir nevi. Üstesinden gelebilecek mi dersiniz? Kolay bir iş değil ne de olsa. Karakteri canlandıran Lee Min Jung zihnime kazınan bir isim. Neden mi? My all-time-favourite diye bahsettiğim Kim Hyun Joong, tek seferlik sunduğu bir radyo programının itiraf köşesinde Lee Min Jung'a birlikte çalıştıkları dönemde ( bkz. Boys Over Flowers ) ne kadar güzel olduğunun farkına varamadığını söylemişti. Ee, Hyun böyle birşey söyleyince insanın aklında kalıveriyor ister istemez Lee Min Jung adı. Oyunculuğunu beğendim. Gong Yoo ile kimyaları birleşince iyi yönde katkı sağlamış dramaya. Hyun gibi ben de başarılı bir kariyer diliyorum kendisine ve kapatıyorum bu paragrafı. 


Yukarıdaki fotoğraf benim size hediyem olsun. Seyrederken dayanamayıp çektim çocuksu masumiyetini Gong Yoo'nun. Anlamışsınızdır artık bu paragrafın nasıl bir içeriğe sahip olacağını. Tutmayın beni. İçimi dökeceğim. Ben bu adamı Coffee Prince'te izlemiş olmama rağmen şu milletin Koreli ünlülerden kurduğu harem listesinden yapsam ismini göremezdiniz ilk onda. Hem şarkıcı hem oyuncu olanlar artı direkt oyuncu olanlar söz konusu olunca kısıtlanıyor insan malum. Gelin görün ki bu dizide sergilediği performanstan sonra aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Yaşını başını almış biri Gong Yoo. Otuzlarında. Hal böyleyken şirinlikte sınır tanımaması haksızlık değil mi? An geliyor - inanın çok sık geliyor - çocuk severken olduğu gibi bir his yerleşiveriyor insanın yüreğine. Nomu nomu nomu nomu kiyopta! Yahu bir insan sempatik olur da bu kadar mı olur? Gen dizilimleri ballı, tatlı, kaymaklı şeklinde sıralanıyor. Israr etmeyin. Böyle olmadığına inandıramazsınız beni. Bu kadarla bitmiyor tabiî. Karizmatiklikte sınır tanımıyor Gong Yoo. Sixpack konusunda da epey iddialı. İlk bölümlerde olur olmaz gösteri yapıyor. Dikkatli olmanızı tavsiye ederim. Hatta seyretmeye başlamadıysanız doktor kontrolünden geçin mutlaka. Velhasılıkelam, Gong Yoo tüm silahlarını öne sürerek sizi çekim alanının içerisine alacak bu yapımla. Benden söylemesi. 

Bu tanıtım yazısını da spoiler vermeden tamamlayabildiğim için kendimi kutlayaraktan ve cümlelerimle birlikte buraya kadar gelebilen arkadaşlara teşekkür ederekten ayrılıyorum huzurlarınızdan. Bir dahaki yazımda buluşuncaya dek kendinize iyi bakın. Sevgiyle kalın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder