1 Ağustos 2010 Pazar

Kenan...

Bedenen varolmadığım mekanlarda ruhen dolaşırım zaman zaman. Roman okurken sık sık yaşarım bu ikisi arasındaki ayrılık anlarını. Saman sarısı sayfalara ellerimle dokunduğum, satırlara gözlerimle eşlik ettiğim anda bedenimle vedalaşmaya fırsat kalmadan düşüveririm henüz zihnimde yaşatmaya yeni başladığım lakin kendileri çoktan yaşanmış hayatların ortasına. Kalemle çizilmiş karakterlerin boş bedenlerinin içerisini doldururum kendi ruhumla. Artık ben, ben olmam.
Dudaktan Kalbe’nin Hüseyin Kenan Gün’ü olurum ilkin. Kemanımdan yükselen ezgilerden dinlerim sevdanın melodisini. Yine de kendime itiraf edemem uzunca bir süre aşkın esiri haline geldiğimi. An gelir, çıplak elle kavradığım hakikat tenimi yakar ve küle dönüşürüm yavaş yavaş. Sonunda savurur aşk beni yaşamdan çok daha uzak diyarlara.
Özgür kalan ruhum tekrar arayış içerisine girer bir zaman sonra. Ben, ben olarak Kenan’ı ararım yine. Bulurum da. Hıçkırık’ın Kenan’ıdır bu sefer kendisine kaynamam gereken beden. Bu kez ta en baştan bilirim birisini delicesine sevdiğimi. Ne yazık ki Nalan’dır bu sefer beni sevdiği gerçeğini sislerin arasında seçemeyen. Geç kalınmış bir aşktır yine elimde kalan; bir de “ Nalan’ın ağlattığını ancak O’nun kızı güldürebilir “ cümlesi. Böylelikle bir bedenden daha kopar ruhum. Ben, bir kez daha ben olurum.
Takvim yaprakları dalından kopup savrulurken yine bir arayış içerisine girerim. Tercihim yine aynı: Kenan. Herhangi bir Kenan'ın bedenine girmeden önce düşünürüm biraz. Bu sefer aşıklar birbirine kavuşmalı derim kendi kendime. Ne yapmam gerektiğini bulmaya çalışırım bir süre. Nihayet anlarım ki çözüm Kenan olmakta değil, aşık olduğu karakter olmakta gizli. Fakat bunun da yeterli olmayabileceğini düşünürüm ve böylelikle kendi Kenan’ımı çizmeye çalışırım cümlelerimle. Atarım kendisini zihnimde biçimlendirdiğim alemin orta yerine. Canan olurum bu kez.
Nihayet! Sonun nasıl biteceği benim elimde. Yine de emin değilim bu sefer mutlu sona ulaşacağımdan. Zira içten içe inandırdım sanki kendimi Kenan karakteri yarım kalan aşkların başrolüne uygundur düşüncesine. Belki de bu yüzden acı çektirmeye devam ediyorum Canan olarak kendisine...

2 yorum:

  1. Bu Kenan'ın sonu diğerlerine benzemese güzel olurdu aslında :)

    YanıtlaSil
  2. Öyle olsa benim için de tatmin edici birşey olur. "-du" eki için henüz erken (:

    YanıtlaSil