27 Şubat 2011 Pazar

Haruki Murakami - Yaban Koyununun İzinde

Haruki Murakami'nin romanlarını okurken yanlış bir teknik kullandığımı düşünürüm hep. Cümlelerine gözlerimle dokunduğum bu yazarın sıradan bir eser meydana getirdiğine şahit olmadım henüz. Her kitabında derin düşüncelerin izlerine rastlamak mümkün. Her seferinde gizemli yollardan aynı derecede esrarengiz bir sona doğru ilerliyor olaylar. Hal böyle olunca jet gibi kitap okuma alışkanlığına sahip olan bendeniz kitabı bitirince birşeyleri gözden kaçırmışım hissine kapılıyorum. Elden geçirdiğim tüm eserlerini bir kere daha okuyacağım büyük ihtimalle. Gerçi bu halde bile bir arkadaşıma iki kitabını aldırmayı başardım ya neyse.

Yaban Koyununun İzinde'nin konusundan bahsetmeden önce yazmak istediğim birşey var. Kitapta bahsi geçen sırtında krem rengi bir yıldız olan koyunla kapakta alnının ortasında bildiğimiz kırmızı renkte yıldız olan koyun arasında bir bağlantı kurabilen varsa bana da anlatsın lütfen. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu arkadaş!

Şimdi gelelim konusuna: Kitabın başından sonuna değin isimsiz kahraman olarak kalan ana karakterimiz bir reklam için kullandığı fotoğraftan dolayı sıradışı insanlarla tanışıp sıradışı bir yolculuk yapmak durumunda kalıyor. Vuruyor sırtına çantasını. Düşüyor Tokyo'dan yola. Atılıyor anlayamadığı bir maceraya... Bu kadarı yeterli. Gerisini okuyup öğrenirsiniz artık. Kitaptan miniminnacık bir alıntı yaparak sözlerimi burada sonlandırayım ben:

" ...Düşüncelerime son verdirdim ve bıraktım zaman akıp gitsin. Bıraktım zaman beni alıp götürsün. Yeni bir karanlığın yeni şekiller çizdiği bir yere... "

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder