22 Kasım 2012 Perşembe

Seyrettiğim tüm K-Dramalar bir yana Bridal Mask bir yana diyerekten...

Haydi hep birlikte itiraf edelim. Bu yaz tüm K-Drama severler olarak " Gaksital! Gaksital! " diye dolaştık. Şahsi yazmak gerekirse durum şöyle: Onca dizi izledim Uzakdoğu diyarından fakat böylesine hiç denk gelmedim arkadaş! Seyretmeden evvel yan şekil a1 de görülen afişe vuruldum bir kere. Önizleme gibi değil mi sizce de? Bugüne kadar izlediğim yapımlardan farklı birşey vaadettiği belliydi. Ben de vaadine kapıldım. Bir ara sular duruldu - kuzen, düğün, koşuşturmaca üçlüsü sağolsun - fakat hayat normale döndü eninde sonunda. Hal böyle olunca bu sefer yirmi sekiz bölümlük heybemi sırtıma vurduğum gibi yola vurdum kendimi. Hiç durmamacasına ilerleyince göz açıp kapayıncaya kadar yolun sonu geldi. Tam o noktadan geriye dönüp bakınca " Vay be! " dedim. İşbu ünlem içinde çok fazla şey barındırıyor sevgili izleyici adayı. Öyle ki bir kısmını hemen şuracığa dökmezsem içimde patlayacak. Demem şu ki kemerlerinizi bağlayın. Uçuşa geçiyoruz.


Bridal Mask - isteyen Gaksital de diyebilir - başta yirmi dört bölüm olarak tasarlanmış fakat izleyicinin yoğun ilgisi üzerine dört bölüm daha eklenerek yirmi sekiz bölüme değin uzatılmış 2012 yapımı bir Güney Kore draması. Türü için tarihi de diyebiliriz aksiyon da; romantik de diyebiliriz dram da. En iyisi biz 1900lü yıllarda Japonya'nın Batı'ya karşı Asya ülkelerini koruma amaçlı onlara kol kanat germe(!) politikası uyguladığı dönemde geçen bir manhwa serisinin ekrana yansıtılmış hali diyelim Bridal Mask için. Konusu işe şöyle: Joseon - Kore'nin o dönemdeki adı - halkı Japon egemenliği altında türlü sıkıntılar çekmekte ve bu sıkıntılar bir kahraman ihtiyacı doğurmaktadır. Bu kahraman oyunlarda gelin rolündekilerin taktığı bir maskeyle - şimdiki zaman olsa Testere serisinden etkilendiğini iddia edeceğim tipte birşey - kimliğini gizli tutar ve halkın zulüm, haksızlık vs. gördüğü durumlarda ortaya çıkar. Velhasılıkelam, dizi Kore tarihinin en karanlık dönemlerinden birine Gaksital adı verilen bu karakterle ışık tutar. 


Lee Kang To, ülkesinin bulunduğu zor koşullarda kendisi ve ailesi için rahat bir yaşam sağlamak amacıyla Japon Polis Teşkilatı'nda çalışan bir polistir. Joseon halkının gözünde hainden öte birşey değildir. Haliyle pek sevilmez. Hatta hiç sevilmez. İlk bölümlerde sizlerin de lanet okuması muhtemeldir. Amma ve lakin dizinin afişi mevzuyu ortaya döktüğü için Lee Kang To karakterinin yüz seksen derecelik bir değişim geçireceğini anlamak pek de zor olmasa gerek. Bildiğin spoiler vermiş adamlar en başından. Neyse ki ne tür koşulların kendisini değişime zorladığını saklı tutmuşlar. Buna da şükür.

Hiçbiriniz de demiyor ki Güney Koreli aktörler arasında Joo Won diye biri var ki adeta bir cevher diye. Keşfedileli çok olmamış gerçi. Bridal Mask başrolünü üstlendiği ilk yapım desem? Onun haricinde iki dizi iki de film var rol aldığı. Kendisi aslen müzikal oyuncusu olduğu için ekranlara taşınması geç olmuş. Olsun varsın. Hiç yoktan iyidir. Bu diziyi izleyip Joo Won'un oyunculuk yeteneğine alkış tutmayan insan yokmuş diyorlar. Ben onların yalancısıyım. Aynı zamanda destekçisiyim. Zira gördüm ki Lee Kang To karakterinin altından kalkmak her babayiğidin harcı değilmiş. Gelgelelim Joo Won o harcı bir güzel yoğurmuş. Bize de ortaya çıkan eseri hayretle karışık takdir etmek düşmüş. Neden hayretle diyorum? Çünkü ilk bu yapımda izledim. Yoksa " Tam tahmin ettiğim gibi! Joo Won işte! Yardırıyor yine her zamanki gibi " derdim emniyetli bir pozisyonda otururken. 


Joo Won'un oyunculuğuna dair her şey iyi güzel de şuraya bir parantez açmadan duramayacağım. Bölümlerin birinde ağlama sahnesi vardı Lee Kang To karakterinin. Allahım! O nasıl ağlamak?! Ömrümde böyle şey görmedim. Hayır, dizinin yer yer parçalı bulutlu yer yer sağanak yağışlı olduğu başka sahneler de vardı ama Lee Kang To o zamanlar daha insancıl - tam olarak ifade edemiyorum ya idare ediverin siz - yaşıyordu duygularını. Yalnız bir sahne hepsini silip süpürdü arkadaş! Yönetmen böyle bir istekte bulunurken ve sergilenen oyunculuğu beğenirken kafası yerinde miydi diye düşünüyor insan. O derece. Zira gözyaşı bakımından kısıtlı depoya sahip olsam dahi en azından gözlerim dolmalıydı diyorum. He! Şimdi hatırladım. Gözlerim dolmuştu dolmasına da deli gibi güldüğüm için dolmuştu. Seyrettiğinizde hangi sahneden bahsettiğimi anlayacağınızdan eminim diyerek nokta koyuyorum bu mevzuya. 


Oh Mok Dan, Joseon halkının bağımsızlık savaşçılarından olan Damsari'nin kızıdır. Uzakdoğu sirklerinden birinde çalışır. Bir yandan ömrünü çocuk yaşlarda tanışıp yine aynı dönemde yitirdiği genç efendisine kavuşacağı günü düşleyerek geçirirken diğer yandan babası gibi Joseon'un bağımsızlığı için mücadele eder. Karakter bölümler ilerledikçe ufak tefek değişimler yaşasa da savunduğu şeylere sonuna dek bağlı kalmasıyla bolca takdir toplamıştır.


Rolü canlandıran Jin Se Yun'un '94 doğumlu olduğunu öğrendiğimde dibim düşmüştü. Oyunculuğunda göze batan bir terslik olmamakla birlikte tam manasıyla memnun kalmadım. Ne olduğunu kestiremiyorum ama birşey eksikti. Tecrübe demeyeceğim çünkü dizi geçmişi epey kabarık genç yaşta olmasına rağmen. Kendisine yıldızın parlasın diyor ve oyunculuk kariyerinde başarılar diliyorum.


Ve gelelim dizide epey ağırlığı olan bir diğer karaktere: Kimura Shunji. İsminden de anlaşılacağı gibi Japon uyrukludur. Lee Kang To'nun sıkı dostu olmasının yanında Joseonlu çocuklara öğretmenlik yapan sevimli mi sevimli bir insan evladıdır. Evladıydı daha doğrusu. Zira intikam uğruna Kimura Shunji'de aydınlık çağ kapandı, karanlık çağ başladı. Velhasılıkelam, seni ben Joseon'da terör estiresin diye mi sevdim? Bir bakıma etkileyici bir karakterdi. Diziyi seyreden herkesin gönlünde iz bırakmış olması muhtemeldir.


Karakteri canlandıran Park Ki Woong benden çok alkış topladı. Elimde olsa bi Emmy ödülü de verirdim ama kalmadı maalesef. Kendisini ilk defa bu yapımla tanıdığım için pişmanım bayanlar baylar. Yalan yok. Joo Won'u aştı performansıyla. Rolünü üstlendiği karakter de böylesini gerektiriyordu zaten. He, bu arada yandaki kareyi ben yakaladım. Fazlasıyla karizmatik bir duruşu vardı. Karşı koyamadım. Nasıl? İyi yapmış mıyım? 


Dizide etkisini hissettiren bir diğer karakter ise Ueno Rie. Yaşadığı birtakım talihsizliklerden ötürü gisaeng olmaya karar vermiş bir Joseonlu iken güç sahibi bir Japon tarafından evlatlık edinilmiş, böylelikle kendisi de gücü her şeyin üzerinde tutan biri haline gelmiştir. Bu yapımdaki birçok karakter gibi Ueno Rie de ilerleyen bölümlerde seyircileri şaşırtacak hamleler yapacak. O yüzden bu tanımlamaların sadece bir yere kadar geçerli olduğunu unutmamanızı tavsiye ederim. Sonra " Vay efendim sen bize böyle böyle demiştin de o değişik çıktı " gibilerden sitemlerle kapıma gelmeyin. 


Ueno Rie rolüyle Han Chae Ah izleyicide Oh Mok Dan'dan daha fazla etki bırakmıştır diye düşünüyorum. Hatalıysam ara: 05XXXXXXXXX. Karakterin güçlü yönlerini olduğu kadar zayıf taraflarını da çok iyi yansıttı bence. Velhasılıkelam, göz dolduran bir performans sergiledi Bridal Mask süresince. İsabetli bir seçim olmuş. Kim teklif götürdüyse aferin ona.


Bu da benim dizideki adamım: ♥Katsuyama♥ Ergen hallere büründüm sayesinde. Karizma sade paçalardan değil saçlardan da sızıyor arkadaşlar. Karşı koyamadım haliyle. Öhöm! Ciddiyeti ele alalım fazla uzaklaşmadan. Katsuyama, Ueno Rie'nin koruyucu meleği rolünde dramada. Yirmi sekiz bölümde toplasanız beş dakika ya konuşmuştur ya konuşmamıştır fakat kim takar? Duruşu yeter. Cıvıtacağım ben galiba. En iyisi kısa keseyim. Karaktere hayat veren Ahn Hyung Joon'un işi karizmatik duruşunu korumaktı. Bunu da gerek mimikleriyle gerekse hareketleriyle başarılı bir biçimde gerçekleştirdi. Kendisini bol replikli bir rolde görmek isterim şahsen. Yeterince açık mıyım yapımcılar? 


 Ve assolistler en son çıkar diyerekten yazının sonuna sakladığım bombayı patlatıyorum: Shin Hyun Joon. Dünyanın bütün ödüllerini sunun ona. Verin eline. Yetmezse doldurun kucağına. O da olmadı evine döşeyin. Ne yaparsanız yapın ama ödülsüz bırakmayın bu şahsiyeti. Demem o ki o nasıl rol yapmaktır? Aklım başımdan gitti. Öyle ki üzerinden onca zaman geçmesine rağmen arıyorum. Bulan olursa bir zahmet... 


Onlarca filmde rol almış. Bir o kadar dizide oynamış. İnsan bir kere bile denk düşmez mi? Yok yok yok! Saçımı başımı yolasım geldi de zor tuttum kendimi varlığından bu kadar geç haberim olduğu için. Lee Kang San rolünde seyrettiğimden beri Bridal Mask'te kendisini unutamıyorum arkadaş. Lee Kang San demişken, karakter Lee Kang To'nun bağımsızlık savaşçısı olduğu için Japonlar tarafından işkence görürken delirmiş abisidir. Kardeşine olan koşulsuz sevgisi göz yaşartıcı boyuttadır. Dizi senaryosunun en vurucu kısmı kendisine ayrılmıştır. Yetmezmiş gibi sergilediği performansla etkiyi üçe, dörde hatta yüze katlamıştır. O kadar da iddialıyım. 


Şimdi farkettim de tanıtım işini biraz abarttım galiba. Toparlayayım o halde. Bunca şey yazdım fakat Bridal Mask'in yüzde beşini bile anlatamadım. Yirmi sekiz bölüm boyunca insanı peşinden sürükleyen bir diziyi hakkını vererek anlatmanın kolay olmadığını düşünüyorum. Üstüne bir de spoiler vermeme kaygısı eklenince ancak bu kadar oluyor. İdare edin demiyorum. İzleyin ve etkiyi birinci elden hissedin diyorum. Benden bu kadar. 

PS: Aksi belirtilmedikçe fotoğrafların tüm hakları KBS ye aittir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder