14 Kasım 2012 Çarşamba

Günlerden bir gün...

photo credit: imdb

Uzun zaman sonra Angel ile sinemaya gittik Frankenweenie'yi seyretmeye. İşin içinde Tim Burton olunca görünmez iplerle çekiliveriyoruz sinema salonuna. Bu kez de öyle oldu nitekim. İyi de oldu. Victor'ın hayattaki tek dostu olan köpeği Sparky'yi ölümden döndürmesiyle şenlenen bir yapımla kısa bir süre için de olsa başbaşa kalma fırsatı yakaladık. Keyif aldık. He, özel bir keyif sebebi olarak animasyonda Japon karakter olmasını sayabilirim. Timciğim Burtoncığım benim için tasarlamış diye hayal kurarım, kimseye de bozdurtmam. 


Aynı gün LEB'in leblebi çeşitlemeleriyle tanışarak yeni bir takıntı edindim. Aradan pörtleyen alakasız girdi: Gaksital'in yanında çerez niyetine iyi gidiyor. Çikolatalı, Türk kahveli ve Cappuccinolu olanları tercih ettim ben. Başka birçok türü var. Eğer yolunuz Cevahir AVM ye - maalesef henüz başka bir yerde yok - düşerse bu lezzetleri denemeden geçmeyin. O kadar söylüyorum. Ayrıntılı bilgi için bkz. www.leb.com.tr


Yine aynı gün " Sen daha Çin yemeklerini tatmadın ki! Ehe! Öhö! " tarzında cümlelerine daha fazla maruz kalmak istemediğim kardeşim yüzünden Çin restoranına ( Great Dong Fang ) gidip fotoğrafta gördüklerinizi mideme yerleştirdim. İlk defa çubuk kullandım. Arada çubukları tavuklara direkt batırmak suretiyle işin özünden saptıysam da genel olarak başarılıydım. Kenardaki kaşığı ise hiç kullanmadım çünkü çorba almadım. Niye koyduysam? Yemekleri lezzetli bulmakla birlikte yağ oranı nedeniyle sonradan feci mide sıkıntısı çektim. Metrobüsten at beni, açık havada tut beni tarzında bir şarkı yazdım eve dönüş yolunda. O derece. Daha da yemem dedim ama belli olmaz benim işim. 

Günün sonunda bir de Trump Towers D&R da Sıla'nın imza gününe toslamak var ama bahsedebileceğim tek şeyi de bu cümle içerisinde kullandığım için lafı daha fazla uzatmıyorum. Velhasılıkelam, dabırı* güzel bir gündü. 

* dabırı: Vazgeçtim. Açıklamıyorum. Frankenweenie'yi izleyen kelimeyi kapar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder