28 Şubat 2014 Cuma

Kim Jae Wook'a bakıp çıkacaktım ben: Who Are You? ( 2013 )

Öze gelmeden sözü ne kadar dolandıracağımı kestiremediğim bir Kore dizisi kılıklı yazıda daha birlikteyiz sevgili okuyucu. Bugün burada Kim Jae Wook hasebiyle seyrettiğim bir dramayı tanıtacağım sizlere: Who Are You? Amma ve lakin ondan önce bu aralar yayında olan Inspiring Generation'a değinmem gerek ucundan ki "Who Are You?"ya giden yol aydınlansın. 

Datlum gıymatlum Kim Hyun Joong'un başrolüne konduğu; izlediğim kadarıyla oyunculuk bağlamında kendinden beklenmeyecek ataklar yaptığı, canlandırdığı karakter ağlarken sevinçten havalara uçtuğumu bilirim, Inspiring Generation'da rol alanlardan biri de Kim Jae Wook idi. Hyun Joong'u yeterli bulmayanlar için diziye tutunacak bir dal, benim gibiler için ikinci bir karizmatik isim idi. Gelin görün ki dizinin ilk çeyreğinde senarist değişikliğine gidildi, peşinden Kim Jae Wook'un karakterine son verildiğini bildiren bir haber geldi. "Dramada rol alan onlarca oyuncu arasından neden Kim Jae Wook?" diye çemkiremediğimden midir nedir sindiremedim vaziyeti. Bu cümleleri yazarken dişlerimi sıkıyorum. O derece... Ne yapsam da biraz durulsam derken "Who Are You?"yu seyretmediğimi fark ettim ve oturdum dizinin başına. Velhasılıkelam, Kim Jae Wook'u izlemeye hasret kalmışım da haberim yokmuş. 

Başrollerini So Yi Hyun ve Ok Taecyeon'un ( 2PM desem? ) paylaştığı 2013 yılı yapımı Güney Kore draması Who Are You? fantastik öğelerle çevrelenmiş, aksiyon içerikli, yer yer komedi aşılayan ancak özünde trajik olan bir yapım. Hatta çifte trajik. Birincisi, Kim Jae Wook başrolde değil. İkincisi, canlandırdığı karakter bir ruh. (;⌣̀_⌣́)

Dizinin konusuna değinmiyorum. Karakterleri tanıtırken konuyu vermiş olurum diyerek işin içinden sıyrılıyorum. İtirazı olan?.. Reddedilmiştir.

Who Are You? gemi düdüğünün çalmasıyla başlıyor ve ilk saniyelerde ekranda Kim Jae Wook'un canlandırdığı Lee Hyung Joon karakteri beliriyor. Nasıl başlangıç ama!.. On üzerinden on puanlık, değil mi? Değil. Çünkü içeride gümüş kaçakçılığı yapıldığını fark eden polis teşkilatı üyesi Lee Hyung Joon amirine telsizle haber gönderecekken sinyal yüzünden yakayı ele veriyor ve başlıyor koşmaya. Bizler ekran başında "Run Forrest! Run!" diye yırtınırken olan oluyor, adamımız bir kurşunla yere seriliyor. Gelsin sagular: Lee Hyung Joon  öldi mu? İsuz ajun kaldi mu? Ödlek öçin aldı mu? Emdi yürek yırtılur. ( Yazar burada efsanevi karakter Alp Er Tunga'dan özür diliyor. )

Lee Hyung Joon'u yere yığılırken gören Yang Si Ohn, So Yi Hyun canlandırıyor karakteri, "Andwae!" diye bağırıyor; bizler de öyle. Sesini duyan kaçakçılar peşine düşüyorlar kızın. Kaçarken arkasından gelen bir darbe ile yere yığılıyor Yi Hyun. Bilincini yitirmeden önce son gördüğü şey Lee Hyung Joon'un hayali oluyor. 

Olay muamma olarak kalıyor. Altı yıl sonra Yang Si Ohn uzun uykusundan uyanıp sağlıklı bir birey olarak topluma katılıyor. Bir derece... O talihsiz gece yaşananları hatırlamamasını, dahası Lee Hyung Joon'a dair hafızasında bir kırıntının bile kalmamış olmasını saymazsak her şey normal. Desem de inanmayın. Çünkü kızımız altı yıllık zaman zarfında boş durmamış ve dünya ile bağlantısını koparmayan ruhları görme yeteneği kazanmış. Öyle de çalışkan. 

Vaktiyle Polis Akademisi'ni birincilikle bitiren Yang Si Ohn, sağlığına kavuştuktan sonra Kayıp Eşya Birimi'nde çalışmaya başlar. Bir sebepten ötürü oraya çekildiğine inanmaktadır. Bu nedenin huzura erememiş ruhlara yardım etmek olduğunu öğrenmesi uzun sürmeyecektir. Eşyalara dokunduğu zaman onlarla bağlantılı ruhlar ortaya çıkıp kendisini bol bol dürtecektir.

Yang Si Ohn'u canlandıran So Yi Hyun'u başka yapımlardan gözüm ısırsa da ilk kez başrolde izleme fırsatı buldum. Meğer pek sevimliymiş. Başarılı bir performans sergilemiş olsa gerek ki aklımdan karaktere uymadığına dair bir düşünce geçirdiğimi hatırlamıyorum. Bir ara bizim maknae ile başrollerini paylaştığı diziyi de izleyebilirsem süper olacak. Milattan önce de böyle bir cümle kurmuştum blog günlüğünde ya neyse. 

Ve Taecyeon sahneye girer. "Who Are You?"nun sempatik, sevimli ve muzip karakteri Cha Gun Woo'yu canlandırıyor. Yandaki fotoğraftan pek farklı değildi. İlk bölümden itibaren gülme sebebim(iz) oldu. Dramanın komedi yönünü temsil ediyor sizin anlayacağınız. İşlediği bir hata sebebiyle geçici olarak Kayıp Eşya Birimi'nde çalışan Cha Gun Woo, ekip şefi Yang Si Ohn ile birtakım vakaları aydınlatmak için canla başla çalışacak, aynı zamanda Lee Hyung Joon'un yarım bıraktığı görevi tamamlamak için çabalayacaktır. Şiddetle karşı çıkmama rağmen hem de... Bir ara esas kız ölse de kimseye yar olmasa dediğim oldu. Ayıplamayın, anlamaya çalışın :/

Ok Taecyeon'un üzerine Cha Gun Woo rolü tam olmuş. Cuk diye oturmuş. Bana bu kadar isabetli bir seçim olur mu dedirtmiş. Dream High'da izlemiştim ilkin kendisini. Bu ikinci. Çiçeği burnunda Wonderful Days'i de izlerim belki nasıl bir performans sergileyeceğini görmek için diyecektim ki elli bölüm olduğunu öğrendim yapımın. Hmm...

Bitmedi, velhasılıkelamsever insan daha yeni başlıyor a dostlar. Yazdıklarımı okumaya çalışıyormuş gibi görünen Kim Jae Wook'un canlandırdığı karakterde sıra: Lee Hyung Joon. Az ötede bahsettiğim yaşayan türüydü. Oysa dizide ruhen var olan bir karakter. İkisi arasında birtakım farklar var. Konuşma, dokunma vb. yetileri yok. Onların yerine istediği zaman istediği yerde vücuda gelme ( İroni yaptım. Beğendiniz mi? ) gibi bir yeteneği var.

Dramanın trajik yönünü temsil ediyor Hyung Joon. Ekranda yüzünde buruk bir gülümsemeyle, bakışlarına yerleşen hüzünle beliriyor; her an taşmaya hazır nehir misali gözleriyle yüreklere hitap ediyor. Cinayete kurban gittiği için sıkışıp kaldı sanmıştım dünyada ancak beyimiz sevdiceğini kötü(lük)lerden korumak için kalmış. Buna paralel olarak ölümünün ardındaki sır perdesi de aralanıyor. Dizinin kilit noktası da bu. Diğer vakalar seyircinin ilgisini canlı tutmak için oluşturulmuş. Aksiyon getirisi de var. 

Who Are You? başlar başlamaz arz-ı endam eyleyen karakter ilk dakikalarda ruhlara karışıyor diye çemkirmeyebilirdim ancak dördüncü bölümün son saniyelerine kadar göstermediler kendisini ya... Pes! Gösterdiklerinde oh mu çektim peki? Nerede?.. Bu sefer de konuşturmaz oldular. Zaten Inspiring Generation'dan kalma bir hışımla gitmişim yapımın kapısına. "Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu." demezler mi insana? Rahata eremeyeceğim anlaşılan biri eli yüzü düzgün bir başrol verene dek bu adama. 

Kim Jae Wook ile tanışmamız Güney Kore'nin kült dizilerinden Coffee Prince'e dayanıyor. Japon olup olmadığını merak etmiştim o zamanlar. Mary Stayed Out All Night'ta seyrettim sonra. O zaman ısınmaya başladım zannımca. Lakin peşine düşecek kadar coşmamışım. Değişen bir şey olmayacaktı bence Inspiring Generation'da bir görünüp bir kaybolmasaydı. Bir bakıma fena olmamış. Oyunculuğuyla kendisini özleten isimler arasında yer aldığı gerçeğinin farkına varmamı sağladılar. Yine de affetmem, affedemem onları. 

Canlandırdığı karakter konuşmadığı için oyuncuya epey iş düştü hislerini aktarma konusunda. Başkaları ne düşünüyor bilmiyorum ancak ben bu zorluğun üstesinden geldiğine şahitlik ettim bölümler ilerledikçe. Rolü kendine yakıştırmasını biliyor. Öyle ki bir seferinde "Ölüm bile yakışmış." gibi tuhaf bir cümle döküldü dilimden. Sesim havaya karışırken şok oldum. Şartlar dahilinde yapılabilecek övgü dolu bir yorum olsa da Allah uzun ömür versin diyeyim ben.

"Who Are You?"ya başlama sebebim Kim Jae Wook idi kuşkusuz. Onu kısa sürede bitirmemi sağlayanın ne/kim olduğundan emin değilim yalnız. Aktör sebebiyle mi bir çırpıda seyrettim yoksa senaryonun etkisiyle mi bilemiyorum. Bırakalım da muallakta kalsın. Gerekirse eşit miktarda bölüştürerek ilgimi çıkarım işin içinden.

Genel olarak şikayetim yok yapımdan diyecektim ki bir şimşek çaktı zihnimde. Birtakım gizemlerin ipuçları o kadar açık verilmiş ki senaryonun 2-0 önünde gidiyor seyirci. Bu tarz bir yapım için eksi puan sebebi. Ok Taecyeon ile So Yi Hyun'un kimyaları da pek uyuşmadı sanki. Her şeye rağmen su gibi akıp geçti "Who Are You?"nun her bir bölümü. Arşive attım üstelik. Kim Jae Wook bu. Ne zaman hortlayacağı ( Dikkat! Role misilleme var. ) belli olmaz, değil mi? Hazırlıklı olmak lazım. 

Seyredebileceğiniz daha kaliteli yapımlar var şüphesiz. Yine de bir ara bu yapıma şans verirseniz...

Sevgiler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder