17 Haziran 2012 Pazar

Dan Brown - Dijital Kale


Bir aya yakın bir ayrılığın ardından yine bir kitap yazısı ile yeniden birlikteyiz sayın okuyucu. Söze başlamadan evvel bu zorunlu ayrılığın sebebini kitap okumayışımda aramamanızı tavsiye edeyim de ben yanlış anlaşılmaya meydan vermeyeyim. 

Haftalar süren yorgunluğuma taze taze virgül koymuşken ( noktalandırmak için bitkin halimin tamamen silinmesini bekliyorum ) Dijital Kale hakkında birkaç satır yazıvereyim dedim. Malum, hafızam epey zayıf. Bundan birkaç gün sonra bırakın karakterlerin isimlerini, kitaba dair birçok şeyi unutabilirim. Bir dakika! Kitabın adı neydi?! Tamam tamam, berbat bir espriydi. Hatta esprimsiydi. İyisi mi ben bir sonraki paragrafta geleyim sadede.

Yeni bir başlangıç, yeni bir yazar: Dan Brown. Anımsıyorum da Ankara'da okurken ne vakit D&R'a gitsem bakışlarım yazarın eserlerinden birinde kilitlenir kalırdı. Çok değil birkaç dakika sonra ise arka kapakta yazan fiyatın üzerinde sabitlenirdi. Bu yüzdendir her daim kitaplığıma eli boş dönüşüm Dan Brown'dan yana. Yıllar sonra Dijital Kale isimli eseri ile hızlı bir giriş yaptı yazar minik kütüphaneme. Minik bir ayrıntı: Tüm hakkı kardeşimde saklıdır. Diğer bir deyişle kitabı alan ben değilim. 

Dijital Kale, Dan Brown'ın yazdığı ilk kitap imiş. Ben demiyorum, Vikipedi diyor. Birçok okuyucu ise romanın yazarın diğer kitaplarından önce okunmasını tavsiye ediyor. Zira sonraları okuyan için oldukça basit kaçıyormuş. Zevk alınamıyormuş. İlkokul seviyesinde şeklinde yorum yapanına bile denk geldim yani o derece. Onca yorumdan sonra kendimi şanslılar kategorisine koymama ses çıkarmazsınız herhalde. Gelelim konusuna: NSA adlı ulusal güvenlik örgütünün " Dünyanın bütün şifrelerini getirin bana. Çözemezsem adam değilim " tavrı sergileyen cihazı TRANSLTR gün gelir de bir dosya yüzünden depresyona girerse ne olur? Altından ne gibi bir kurgu fırlar? Bu ikisinin cevabını benden alamayacağınız aşikâr. Siz bir de Dijital Kale'yi deneyin. Belki o yanıtlar.  

Romanın ana karakterleri Susan Fletcher ve David Becker. Yardımcı oyuncular Trevor Strathmore ve Ensei Tankado. Merkezde ise bir çeşit yüzük var. Maceranın en büyüğünü David yaşıyor yalnız. Kendi dünyasında yaşayan biri iken üzerine yüklenen bir görev sayesinde İspanya'nın altını üstüne getiriyor. Macera üstüne macera yaşıyor. Sevgilisi Susan ise bu durumdan rahatsız, NSA'da tırnaklarını yiyor. Okuyucu da hop oturup hop kalkıyor sayfalar ilerledikçe. Bir nevi Yüzüklerin Efendisi durumu sizin anlayacağınız. Ah Frodo ah! Çok andım seni. 

Vay arkadaş! Benim radarlar iyiden iyiye coşmuş da haberim yokmuş. Kendi seçimim olmayan bir kitaptan bile Japonya fışkırıyor. Kim derdi ki haiku* fırlayacak Dijital Kale'nin içerisinden? Kim derdi ki Japonlar fışkıracak? Biri demiş olsaydı çoktan almıştım kitabı ya neyse. Böylesi daha iyi oldu hem. Sürpriz yumurta etkisi yaptı üzerimde.

Birbirinden bağımsız paragrafların ardından toparlama sürecine gidiyoruz. Velhasılıkelam, ben bu kitabı beğendim. Eğer şifreleme teknikleri ile alakadar iseniz siz de beğenirsiniz. Değilseniz yine beğenirsiniz. Beğenmezseniz siz bilirsiniz. Bana gelmeyin de...

*haiku: Geleneksel Japon şiiri. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder