4 Mayıs 2014 Pazar

Jun Ji Hyun gelmiş, hoş gelmiş: Man From the Stars ( 2013 )


God's Gift - 14 Days'in son bölümlerini seyrettiğim şu günlerde oturup Man From the Stars hakkında yazmak biraz zor olsa da öylece geçip gitmesine izin vermekten yeğdir. My Sassy Girl'den tanıdığım(ız) Jun Ji Hyun'un on dört yıl sonra bir dizide yer aldığı gerçeğini göz önünde bulundurmak lazım, değil mi?

Bir bölüm uzatılarak yirmi bire tamamlanan Man From the Stars 2013 ile 2014 yılları arasında yayınlanmış Güney Kore elinden çıkma bir dizi. Yazları komik ve fantastik, kışları romantik ve melodramatik geçen bir iklime sahip. Joseon döneminin 1600lü yıllarına denk düşen zaman diliminde dünyaya gelen bir uzaylının gezegenine geri dönmek için gün saydığı dönemin son üç ayını konu edinmiş. Yer yer daha geriye gitse de ana konu itibariyle günümüzde geçmekte olaylar. 


Reytinglerin aksi yönünde bir yol tutturarak Inspiring Generation ile aynı dönemde yayınlandığı için Man From the Stars'ı ileri bir tarihte seyretme kararı almıştım. İşbu tarih, kardeşimin isteğiyle dizinin final yapmasının üzerinden hemen hemen iki ay geçtikten sonrasına tekabül ediyor. Geç olsun da güç olmasın dedik. Hakikaten pek kolay olmuş olacak ki şappadak bitiverdi. Ahım şahım senaryosu yokken nasıl oldu da kendimi kaptırdım diye düşünürken ibre Jun Ji Hyun'un canlandırdığı karakteri gösterdi. Velhasıl, Kim Soo Hyun için gelip Jun Ji Hyun için kalanlardan oldum.


Do Min Joon, dünya üzerinde geçirdiği dört yüz yıl boyunca kendince sebeplerle insanlarla ilişki kurmaktan imtina etmiş bir uzaylıdır. Görme ve işitme duyuları gelişmiştir, yakın geleceği görebilmektedir. İnsanların hayatına dahil olmaktan kaçınmakta, insani duyguların yanlış değerlendirildiğini savunmaktadır. Ait olduğu gezegene dönmesine üç ay kala Hallyu yıldızı Chun Song Yi ile tanışması prensiplerinin birer birer yıkılmasına ve kaçındığı durumların mahkumu olmasına yol açacaktır.


Karakteri canlandıran Kim Soo Hyun'u dizide az da olsa hanbok, Korelilerin geleneksel kıyafeti, giyerken gördükçe ağzımdan tarihi yapımlara daha çok yakıştığına dair cümleler çıkıp durdu. Aslı the Moon That Embraces the Sun'a dayanan bu düşüncem aktörün rol aldığı bir sonraki yapımda vücut bulur tekrar umarım. Bu dizide Do Min Joon olarak seyirci karşısına çıkması bugüne kadar zihinlerde yer eden uzaylı kavramını yerle bir etmiş, uzaylılara bambaşka bir gözle bakılmasına sebep olmuştur. Misal, vampir denildiğinde benim aklıma Ian Somerhalder, kurt adam denildiğinde Sam Huntington, uzaylı denildiğinde ise Kim Soo Hyun geliyor artık. Olacak iş değildi ama oldu bir kere.


Man From the Stars'ı izlemek istememin sebebi bünyesinde oyuncu olarak takdir ettiğim Kim Soo Hyun'u barındırmasıydı. Gelin görün ki Jun Ji Hyun canlandırdığı Chun Song Yi karakteri ile beni benden aldı. Bir bölümden diğerine zevkle uçma sebebim oldu. Hafızalarda My Sassy Girl'deki rolü kadar yer eder mi bilmiyorum ancak ondan pek de aşağı kalır yanı yoktu. 


Çocuk yaşta oyunculuğa adım atan Chun Song Yi bir zaman sonra devleşmiş, Hallyu'nun önde gelen temsilcilerinden biri haline gelmiştir. Ailesi varla yok arası olan kızımız setlerde büyüdüğü için insan ilişkileri yönünden zayıf kalmıştır. Beklenmedik bir anda şöhreti dibe vuracak, can simidi niyetine kapı komşusu Do Min Joon'a sarılacaktır. Sonrası sürpriz.


Konuk oyuncu bolluğu diziyi daha keyifli hale getirmemiş mi? Kim Soo Hyun evvelce birlikte çalıştığı rol arkadaşlarını toplayıp fethetmiş Man From the Stars'ı. Gözlerim Jung Il Woo'yu aramadı desem yalan olur gerçi. O da fırlasaydı bir yerlerden keşke. ( Yazar burada oyuncuyu bilgisayar ekranında görmeyi özlediğini fakat onun son çalışması olan Gold Rainbow'u seyretmeyi göze alamadığını belirtmek istiyor. 41 bölümlük dizi yapmışlar! )

Güney Kore yapımlarını her birinde karşılaştığınız klişelere rağmen izliyorsanız Man From the Stars'a bir şans verin derim. Seçici davrananlardan olsanız bile şans verin. Bir başladınız mı gerisi çorap söküğü gibi gelecek, siz ne olduğunu anlamadan bölümler tükenecek. 

Sevgiler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder