18 Temmuz 2012 Çarşamba

Debbie Macomber - Küçük Mucizeler Dükkanı


Kitabı bitireli dört gün oldu. Biraz daha beklersem yazmadan geçeceğim ama bir iki kelime edeyim istiyorum hakkında. Ve nihayetinde buradayım. 

Küçük Mucizeler Dükkanı'na başlamadan evvel endişeliydim. Son dönemlerde okuduğum kitapların yaydığı frekansla uyuşmadığını tahmin ediyordum. Dahası o frekanstan çıkıp başka bir frekans alanına girebileceğimden emin değildim. Velhasılıkelam, kitabın hakkını verebileceğimin garantisini veremiyordum kendime. Gelin görün ki iki gün içerisinde tükettim ve çok iyi geldi zihnime. Bir önceki kitap tanıtımında yazdığım beyin göçmesinden sonra yapılabilecek en doğru seçimlerden biriydi bu kitap. Kendimi tebrik ediyorum.

Debbie Macomber edebiyatın sanatlı üslubu ile pek alakadar olmuyor galiba yazarken. Bu yüzden olsa gerek kitap çok rahat okunuyor. Gürültünün maksimum seviyede olduğu bir yerde bile okuduğunuzu anlamanız mümkün. Paragraf başına düşen felsefik cümle sayısı da beyni zorlamayacak sayıda olduğu için alın size bir rahat okuma nedeni daha. Yazar gündelik hayatın içerisinden dört karakter almış, onları yan karakterlerle beslemiş ve dört farklı sorun ile birbirlerine bağlamış. Böylelikle ortaya tatlı bir eser çıkmış. Kendinizden birşeyler bulabilirseniz daha anlamlı olacaktır ama ben kitaptaki sorunların kimsenin başına gelmemesini diliyorum her şeye rağmen.


Sevgilerle...

2 yorum:

  1. Tesadüfen den geldim bloguna ve o Japon Style yazısını görür görmez gurbette memleketlisine rastlamış biri kadar sevindim.
    Yorum için izlediğim veya okuduğum bir yazı arıyordum. Nihayet buldum -k-dramalara yeni başlamış biri olduğumdan ötürü uzun sürdü :)- Küçük Mucizeler Dükkan'ı hakkında yorumunu da merak ettim açıkçası. Kitabı olaylar itibariyle beğenmiştim ama sanatsal açıdan yeterli bulmamıştım. Nitekim 3.paragrafın şu ana kadar dillendiremediğim herşeydi.

    Öyle yani, sevgiler :)

    YanıtlaSil
  2. Oo! Bu dünyada taze K-Drama seyircisi kadar sevdiğim çok az şey vardır :P Umarım yazdıklarımda yardımcı olabilmişimdir sana.

    Bu arada, hoşgeldiiiiiiin! (:

    YanıtlaSil