10 Ağustos 2012 Cuma

Padam Padam... The Sound of His and Her Heartbeats

photo credits: dramahaven.com

Jung Woo Sung oynuyor dediler geldik diyeceğim ama gerçek öyle olmadığı için demiyorum. Onun yerine zincirin ilk halkası True Blood desem? Devamını getirmeyeceğim yalnız. Çünküleyim ki - İnce Memed'i okuyorum da bu sıralar - anlatması uzun sürer. Haliyle yazması daha uzun sürer. Sizler dramanın dışında daha fazla kalmayın diye cümlelerimi kalbime gömdüm diyeyim de sempatik olsun bari. Olmadı mı? 

photo credits: www.kimchidramas.net

Padam Padam, 2011 yılında başlayıp 2012'de biten romantik, haliyle dramatik, az biraz da fantastik öğelerle harmanlanmış yirmi bölümlük bir Güney Kore draması. Dramatik dedim diye hemen kovuklarınıza doğru kaçışmayın. Bir A Love to Kill değil çok şükür. He! Yüreğinize sadece öküz değil fil bile oturabilir kimi zaman fakat fil terbiyelidir. Ölçülü davranır. Kalbinizin üzerinde tepinmez. Onu enkaz haline getirmez. Bu yazdıklarım dizi kurgusuna kendini kaptırmakla kaptırmamak arasındaki ideal  noktada durabilenler için geçerli. Eğer koyverdim gitti tarzında biriyseniz şimdiden geçmiş olsun çünkü muhtemelen gözyaşlarınızı da sel niyetine koyvereceksiniz zaman zaman. 

Korku filminden fırlamış gibi duruyor değil mi Jung Woo Sung?

Yirmi bölümlük bir drama dedik. Demek ki neymiş? N.Ş.A. da on altı bölümü geçmeyen Güney Kore yapımları arasında farklı bir yere sahipmiş Padam Padam ki dört bölüm fazla çekilmiş. Romantik komedi olmadığı için " Yetişin komşulaaaar! Dizinin sonuna doğru yine dramın dibine vurup cozuttulaaaar! " diye çığırmayacağım ama on dokuzuncu bölümde kaç kere gözlerimin dolduğunu sayamadığımı da eklemeden geçmeyeceğim. No mercy lakaplı ben bu hale geldiysem varın gerisini siz düşünün a dostlar! 

( Kang Chil burada Gook Soo'ya sesleniyor )

Kemerlerinizi bağlayın. Konuya doğru uçuşa geçiyoruz. Yang Kang Chil, gençlik yıllarını cinayet suçundan on altı senelik mahkumiyetle hapishanede geçirmiştir. Trajik olan şu ki suçlu değildir. Bilakis, bir komplonun kurbanı olmuştur. Özgürlüğün kapılarının açılmasına birkaç gün kala mahkumlardan birinin bir başkasına eziyet etmesine - ki aslında bu da Kang Chil için düzenlenmiş bir tuzak - dayanamayıp adama tekme tokat girişir. Talihsiz karakterimiz o esnada bir hapishane görevlisinin ölümüne sebep olur. Nihayetinde idam edilmesine karar verilir. Elektrikli sandalyede ölümünü beklerken bir mucize gerçekleşir. Zaman geriye doğru akar ve talihsiz olayın yaşandığı ana geri döner. Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer sözüne göre hareket eder Kang Chil ve özgürlüğüne kavuşur. Bu serbestlik karakterin yitirdiği zamanda yaşayamadıklarını telafi etmesini sağlayacak mı dersiniz?

Bana mı dedin? Ehe! 

Jung Woo Sung'u tanımayan Güney Kore yapımlarına hakim olduğunu iddia etmesin. Gitsin önce A Moment to Remember'ı seyretsin. Sonra kaldığı yerden yazıyı okumaya devam etsin. Bu kadar da net konuşuyorum. Dizide Yang Kang Chil karakterini canlandırıyor. Gözlemlediğim kadarıyla - ki bakışlarım üzerinde sabitlenmişti ekranda her belirdiğinde - ne eksik ne de fazla oynadı rolünü. Tam kararındaydı. Beni kendisinin Kang Chil olduğuna inandırdı. Yer aldığı yapımlardan bir iki tane daha izlersem karakter oyuncusu damgasını yapıştırma ihtimalim var. Çünkü Kang Chil bol çeşnili bir karakter. Basit bir düşünce yapısı var fakat ömrünün on altı senesini dört duvar arasında geçirdiği için yaşam evreleri akıp gitmek yerine sıkışıp kalmış içerisinde. Çocuksu-olgun, akıllı-çatlak, iyimser-kötümser vb. şeyler içiçe geçmiş ruhunda.

photo credits: dramahaven.com

Gelelim Kim Bum'a. Boys Over Flowers'tan sonra hem bedenen hem de oyunculuk adına gelişmiş gördüm Kim Bum'u. Gook Soo rolünde bu dramada. Kang Chil'in sağ kolu diyeceğim lakin kendisini koruyucu melek olarak tanımladığı için diyemiyorum. Böyle koruyucu melek dostlar başına. 

Ne olduğuna karar veremeyen Gook Soo'nun dramı

Yardımcı oyunculuğun hakkını vermiş Gook Soo karakteri aracılığıyla Kim Bum. Zira Kang Chil'e çok yardımı dokunuyor. Söylemeden geçemeyeceğim. Elinde defterle gezinmesi ve Kang Chil'in hareketlerine göre siyah ve beyaz yıldızlarla doldurması sayfaları komediydi. Sadece onun koruyucu meleği olduğunu iddia etmesi de öyle. Velhasılıkelam, tuhaf bir karakterdi. Dramanın başından sonuna kadar çeşitli aşamalardan geçtiği için zaman zaman seyirciyi gülmekten kırdı geçirdi. İddia ediyorum. Kim Bum'u sevmiyor olsanız bile - pek mümkün değil ya neyse - bu karakteri seveceksiniz. 

photo credits: en.korea.com

Jung Ji Na, dizinin ana karakter kontenjanını dolduran bir diğer isim. Veteriner. Dediğim dedik çaldığım düdük biri. Kang Chil ile yolları sürekli kesişip durunca eninde sonunda merakına yenik düşerek onu yakından tanımak adına adım atıyor. Böylelikle dizinin aşk konulu kısmı halledilmiş oluyor. Rolü canlandıran Han Ji Min Saraydaki Mücevher dizisinde oynamış. Az biraz seyretmiştim TRT1 de yayınlandığı dönemde diziyi. Amma ve lakin hatırlamıyorum. Burada başrolde olduğundan unutmam diyeceğim de Hyun Bin'i unutmuş insanım ben. Her tür hafıza kaybını beklerim kendimden. Neyse. Demem şu ki Jung Ji Na'yı iyi bir şekilde yansıttı seyirciye. Alkış lütfen. 


Ups! Sürpriz yumurtadan MBLAQ grubu üyelerinden Thunder çıktı. Bilmiyordum cameo olarak yer aldığını dramada. Az ve öz görünmesine rağmen sevindirik oldum. Böyle sürprizler her daim olmalı bence. Hatta Thunder bir dizinin tüm bölümlerine yayılan bir rolle karşımıza çıkmalı tez zamanda. Aynı şey Lee Joon için de geçerli. Nereye kadar gidecek Hollywood çıkışlı aktör sanıyla? Sonuna kadar gidecek de çaktırmayın siz yine de. Tehlikenin farkında mısınız? Yazının rotasını değiştirmeye başlıyorum.


Büyümüş de sert adamı oynarmış

Nihayet! Bir an hiç bitiremeyeceğim sandım bu gönderiyi. İsimlerini anmadığım çok oyuncu var. Padam Padam'ı etkileyici yapmakta katkıları büyük. Kendilerine teşekkürlerden bir demet sunuyorum. Diziyi bir A Love to Kill haline sokmayıp, trajedi ve komediyi dengeli şekilde kullanan senariste sevgilerimi gönderiyorum buradan. Özetlemek gerekirse Padam Padam insanın yüreğine dokunan, sıcak ve samimi bir diziydi. K-Drama tutkunları mutlaka izlemeli. 

Ee, şimdi ne izliyoruz? 

2 yorum:

  1. Aah sanırım izlenecekler listeme bir tane daha eklendi. :D Gerçekten tüm yaz boyunca liste bitmedi ve büyümeye devam ediyor, sonu ne olacak hiç bilmiyorum. :D Thunder'ın olmasına şaşırdım özellikle, eheh. Kesinlikle izleyeceğim, tanıttığın için teşekkürler. :D

    Bu arada eğer yazmak istersen mimlendin, haberin olsun. ^^
    http://birdelininhayaldunyasi.blogspot.com/2012/08/mim-tuhaf-sorular-cok-acayip-sorular.html

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim. Bir an evvel uygulamaya koyarsın umarım listendeki dramaları seyretme işini.

    Vuhu! İlk defa mimlendim. Bugünleri de görecekmişim demek :P Teşekkürler. Yazacağım ^^

    YanıtlaSil