Biz Ada'ya vardığımızda saat üçü geçiyordu. Eve dönüş saatini ne kadar ileri atarsak atalım o gün için doyum noktasına ulaşmamız imkansız görünüyordu. Kedi sevme açısından doyum noktasına ulaşmayı yeğledik biz de. Maskotumuz vardı bir tane. Bol bol fotoğraf çektirdik kendisiyle. Bir önceki yazıma eklemiştim fotoğrafını. İsteyen dönüp bakabilir. Angel japon yapıştırıcısı kuvvetinde yapışmışken kediye nasıl olup da kendisini o sokaktan ayırabildiğimi bilmiyorum. Öyle ya da böyle Ada'ya uğrayan çok az insanın bildiğini tahmin ettiğim mekana doğru yürümeye başladık.
Orta yaştaki bir insanın yürüyüş temposunu tutturmuşken, üstelik kedi ya da köpek gördüğümüz her yerde duraklamışken istediğimiz yere ulaşsak mucize nevinden birşey olurdu. Yarı yolda gördüğümüz tavuklar işaret oldu bizim için. Dahası Angel'ın içlerinden biri için sarfettiği " Ne kadar şişman! Tam yemelik "
yorumu aklımızı başımıza getirdi. Vapurun kalkış saatinden önce yemek yememiz gerekiyordu ve biz yanımızda yiyecek getirmemiştik. Bu durumda geriye dönmekten başka çaremiz kalmadı. Yüreğimizin arzuladığı yere ulaşamadan vitesi geri aldık. Böyle mi deniliyordu? Araç kullanmayı bilmem de.
Dönüş yolundayken bisikletle yokuş yukarı çıkmaya çalışanlar gördüm. Geçen yaz bir hevesle ben de bisiklet sürmeyi öğrendim ya artık daha bir dikkatle inceliyorum insanları. Yalnız eziyet mi kolaylık mı bilemedim. Yakın dönem planlarım arasında büyük tur yolunda bisiklet sürmek var Büyükada'da fakat sonrasında bir deri bir kemik kalmaktan korkuyorum.
Sizin için ayaklarımla barış işareti yaptım. Nasıl olmuş? :P
Aklımın bir parçası mesire yerinde kaldı. Fakat - Dikkat! tekrar var - yanımızda yiyecek olmadığı için girişe para ödemenin anlamsız olduğuna kanaat getirip sahile doğru devam ettik. Ara ara anıları yadettik. Misal, Ezel dizisinin yanınlandığı dönemlerde Ada çıkartması yapmıştık. Angel sıkı takipçilerinden biriydi dizinin. Yürüyüş esnasında önümüze ikiye ayrılan bir yol çıkmıştı. Bu yüzden olsa gerek Angel " İki yol vardır yiğen " diye girizgah yapmış ve ben de mecazın dibine vuracak şekilde yerlerde yuvarlanmıştım. Hey gidi hey! Yaşlanıyoruz diye başlayacağım yine ama henüz kimlikteki doğum tarihini değiştirmemize gerek kalmayacak kadar genciz. Öyle bir planım yok he! Yanlış anlaşılmalara meydan vermeyeyim.


Bu yaz bende gittim, tek kelime ile harika bir yer :) En çok gitmek istememin sebebi, çok sevdiğim " Hatırla Sevgili" dizisinin eskiden büyükada'da çekilmiş olması idi. Her yeri gezdik gördük. Beyaza boyanmış evleri yok mu, kremalı pastanın kreması gibi yenecek cinsten :)
YanıtlaSilDaha önce de gitmiştim ama fitili asıl ateşleyen Dudaktan Kalbe dizisi olmuştu benden yana (: O yıl en az beş kere çıkartma yaptığımı hatırlıyorum (o.O) Reşat Nuri Güntekin'in Ada'da bir evi olduğunu da böyle öğrenmiştim ^^
YanıtlaSilDoyum olmuyor kremalı pasta tarzı evlere değil mi? Ara ara gitmek lazım (:
müthiş bir yer özellikle bisiklet kiralayıp gezmek çok keyifli oluyor Bloğunu yeni keşfettim bana da beklerim. www.gecekiyafeti.com
YanıtlaSil