27 Kasım 2012 Salı

Refik Halid Karay - Bugünün Saraylısı



Bilmeyeniniz vardır diye bir kere daha yazayım: Refik Halid Karay geçmiş dönem Türk edebiyatı - ben öyle diyorum - yazarları arasında üslubunu en sevdiklerimden biridir. Böyle bir liste hazırlasam birinciliği zorlar. Bir gün bütün kitaplarına kişisel kütüphanemde yer vereceğim inşallah.

Bugünün Saraylısı maalesef benim aldıklarım arasında değil de kardeşimin üniversite kütüphanesinden kapıp getirdikleri arasında yer alıyor. He, bu demek değil ki ilerleyen zamanlarda satın almayacağım. Yanlış anlaşılma olmasın. Efenim, blog günlüğüne yazmadığım bir tanıtım yoksa eğer en son bu yılın ilk günü okumuşum yazarın kitaplarından birini. Fazlasıyla ara vermişim sizin anlayacağınız. Bu yüzden olsa gerek iki günde hatmettim Bugünün Saraylısı'nı. Yalan yok. Fazlasıyla özlemişim. Eski dönem yazarların eserlerini aşkla okuduğum sır değil zaten. Sanırım bir tek Haruki Murakami ciddi biçimde zorladı bendeki bu aşılması güç engeli. 

Refik Halid Karay için " Benzemez kimse sana, üslubuna hayran olayım " diyorum ben. Bu kitapta da aynı şarkıyı tekrar tekrar seslendirdim. Kurgu önemli olduğu kadar onu kaleme alış biçimi de önemli benim için. İte kaka ilerlemeyi sevmiyorum. Kitap en başından beri olmasa bile bir yerden sonra insanı önüne katıp sürüklemeli. Bugünün Saraylısı öyleydi nitekim. Taşradan gelip İstanbul'daki uzak akrabalarının yanına yerleşen Ayşen adındaki bir kızın bu aileye ve çevresindekileri yaşattığı değişimi akıcı bir dille aktarmış okuyucuya Refik Halid. Yazarın çizdiği kadın portreleri arasında Nilgün ( kitabın ismi de aynı ) gibisi olmasa da Ayşen de üç yüz sayfa süresince rengini tam olarak belli etmemesiyle merakımı canlı tutmayı başardı. 

Refik Halid Karay'ın tasvir gücüne bir kere daha şapka çıkarıyorum azizim. Tanığı olmadığım dönemleri onun zihninden dökülen cümlelerle okumaya bayılıyorum. Üzerine ayılıp bir kere daha bayılıyorum. O derece. Keşke zamana karşı koyabilseydi de tüm dönemlere tanık olup izlenimlerini sözlere dökseydi. Ben de okusaydım. Ah ah!

Sevgiler. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder